Karapapaklar Kıpçak Mıdır? Tarihin Derinliklerinden Gelen Bir Kimlik Arayışı
Giriş: Bir Milletin Köklerini Ararken
Tarihe ilgi duyan herkes gibi ben de bazen bir halkın adını duyduğumda onun kökenlerini merak ederim. Bu merak, sadece bir soy kütüğü araştırması değildir; bir milletin geçmişiyle bugünü arasındaki bağı anlamaya çalışmaktır. “Karapapaklar Kıpçak mıdır?” sorusu da işte tam bu merakla doğan, tarih, etnografya ve kimlik meselelerinin kesişiminde duran bir sorudur. Gelin, bu sorunun peşine birlikte düşelim; belgelerin, destanların ve halk hikâyelerinin ışığında Karapapakların kim olduklarını ve Kıpçaklarla nasıl bir ilişkileri olduğunu birlikte inceleyelim.
Karapapaklar Kimdir? Kısa Bir Tarihçe
Karapapaklar, tarih sahnesine 18. yüzyıldan itibaren belirgin şekilde çıkan, Azerbaycan, Gürcistan, Doğu Anadolu ve İran gibi bölgelerde yaşayan bir Türk topluluğudur. “Karapapak” kelimesi, kelime anlamı olarak “siyah kalpaklı” demektir ve bu ad, geleneksel baş giysilerinden gelir. Bazı kaynaklarda “Terekeme” olarak da anılırlar. Bu iki ad genellikle aynı topluluğu ifade eder, ancak bazı yerel farklılıklar söz konusudur.
Bugün Karapapaklar özellikle Azerbaycan’ın Borçalı (Marneuli) bölgesinde, Gürcistan’da, Türkiye’de Kars, Ardahan ve Iğdır’da, ayrıca İran’ın kuzeybatısında yaşamaktadır. Sayıları kesin olarak bilinmemekle birlikte yüz binlerle ifade edilir.
Kıpçaklar: Bozkırın Savaşçı Halkı
Kıpçaklar ise Orta Asya’nın uçsuz bucaksız bozkırlarında 10. yüzyıldan itibaren tarih sahnesine çıkan ve geniş bir coğrafyaya yayılan bir Türk boyudur. Tarihte “Kuman-Kıpçak” konfederasyonu olarak da bilinen bu büyük göçebe topluluk, Hazar Denizi’nden Karadeniz’in kuzeyine, oradan da Macar ovalarına kadar uzanmıştır. Kıpçak dili, Orta Çağ’da Doğu Avrupa’da ticaret, diplomasi ve savaş dili haline gelmiştir.
Kıpçaklar zamanla çeşitli devletlerin hâkimiyeti altına girmiş, bazıları Memlük ordularında yükselmiş, bazıları Rus knezliklerinin topraklarına yerleşmiş ve bazıları da Kafkasya’ya kadar uzanarak yerel halklarla kaynaşmıştır.
Karapapak-Kıpçak Bağlantısı: Tarihî ve Etnik İlişkiler
Peki Karapapaklarla Kıpçaklar arasındaki bağ nedir? Akademik araştırmalar ve tarihsel kayıtlar bu konuda birkaç önemli noktaya işaret eder:
1. Dilsel Benzerlik: Karapapakların konuştuğu Azerbaycan Türkçesi, tarihî olarak Kıpçak Türkçesi ile Oğuz Türkçesi’nin birleşiminden oluşan bir geçiş diyalektiği özelliği taşır. Özellikle eski Karapapak ağızlarında Kıpçakça izler açıkça görülmektedir.
2. Etnik Süreklilik: Kafkasya’ya göç eden bazı Kıpçak boylarının zamanla yerli Türk topluluklarıyla kaynaşarak Karapapak kimliğini oluşturduğu görüşü yaygındır. Rus tarihçisi V. V. Barthold, Karapapakların kökeninde Kıpçak unsurlarının bulunduğunu açıkça belirtmiştir.
3. Kültürel Paralellik: Karapapak halk edebiyatı, destanları ve gelenekleri incelendiğinde, Kıpçak kültürüne özgü unsurlar dikkat çeker. Özellikle savaşçı kimlik, atlı göçebe kültürü ve akrabalık yapısı bu benzerliklerin başında gelir.
İnsan Hikâyeleriyle Geçmişe Yolculuk
Kars’ın Digor köyünde yaşayan yaşlı bir Karapapak kadının anlattığı bir söz vardır: “Bizim atalarımız kuzeyden at sırtında gelmiş. Rüzgârla yarışır, kılıçla konuşurlarmış.” Bu söz, bir halkın belleğinde yüzyıllardır taşınan Kıpçak mirasının en sade anlatımıdır. O kadın, belki de dedelerinin dedelerinin bir zamanlar Dnyeper kıyılarında savaşmış Kıpçak süvarilerinin torunları olduğunu bilmeden, tarihin izini bir cümleyle taşımaktadır.
Sonuç: Kimlik Bir Bütündür
Karapapaklar bugün kendilerini bir Türk halkı olarak tanımlarlar ve bu kimlik, Oğuz ve Kıpçak unsurlarının iç içe geçtiği uzun bir tarihî sürecin ürünüdür. “Karapapaklar Kıpçak mıdır?” sorusunun cevabı tek kelimeyle “Evet” ya da “Hayır” değildir. Onlar, büyük ölçüde Kıpçak kökenli unsurların güçlü bir şekilde yer aldığı, ama Oğuz ve yerel etkilerle de şekillenmiş bir Türk halkıdır.
Kimlik dediğimiz şey, bir nehrin akışı gibidir; kaynaklardan beslenir, farklı kollarla birleşir ve sonunda bir bütüne dönüşür. Karapapaklar da bu bütünün canlı bir parçasıdır.
Şimdi Söz Sizde!
Sizce bir halkın kimliğini belirleyen en önemli unsur nedir? Kan bağı mı, dil mi, yoksa kültür mü? Yorumlarda fikirlerinizi paylaşın ve bu tarihi yolculuğu birlikte zenginleştirelim.