Binnur Ne Demek, Anlamı Nedir? Bir İsim, Bir Anı
Kayseri’de küçük bir kafede, yaz akşamı üstüme serilen sıcak havada, sıcak bir kahve içiyorum. O kadar çok insanın gelip geçtiği, seslerin birbirine karıştığı bir yerde, bir isim takılıyor kulağıma: Binnur. Aniden, hem de hiç beklemediğim bir anda, bu isim beni geçmişime götürüyor. Ve o an bir soru takılıyor kafama: “Binnur ne demek, anlamı nedir?” Bu soruyu sormadan, içimde bir duygunun canlandığını fark ediyorum. Binnur. O ismi ilk duyduğum anı hatırlıyorum. Hızla gözlerim bulanıyor.
Bir İsim, Bir Yüz
Herkesin hayatında bir Binnur vardır ya da en azından olmalıdır. Bir zamanlar, belki de bir ömür boyu unutamayacağım bir isim oldu Binnur. O zamanlar Kayseri’nin en sıcak yaz günlerinde, kahve içmeye gittiğimiz her kafede, ellerinde kitaplarla ya da telefonlarına dalmış arkadaşlarımızla konuşurken, birdenbire o isme denk geldik. “Binnur, iyi bir insandır,” demişti arkadaşım, gülümsediğinde gözlerindeki ışıltıyı unutmuyorum. Ama ne garip, o zaman bu ismin ne demek olduğunu hiç merak etmedim. Bir süre sonra “Binnur” sadece bir isim değil, bir duygu haline dönüştü. Adını, sesini, bakışlarını hatırladıkça, içimdeki hayal kırıklığı büyüdü. Çünkü, o zamanlar her şeyin ne kadar basit olduğunu sanmıştım.
Bir Hayal Kırıklığı: “Binnur” ve Ben
Binnur’u tanıdığımda, dünyamda her şey farklıydı. Hani bazen birinin adı bu kadar büyür ki, o ismi sadece duymak bile bir tür huzur verir. “Binnur” adı da bana öyle gelmişti. Ancak, zamanla içimde bir hayal kırıklığı doğmaya başladı. Binnur’un bana hissettirdiği o güven, o huzur bir gün kayboldu. O zamanlar “Binnur” sadece bir isim olmaktan çıkmış, birinin hayatında, o hayal kırıklığını yaşamanın sembolü haline gelmişti. Ne yazık ki, bu isim bana her ne kadar sıcak ve samimi gelse de, anlamını bulmak yıllar aldı. O isim bir zamanlar güven verici, sevgi doluydu; ama zamanla, her anın sonunda bir şeylerin eksik kaldığını hisseder oldum.
Bir Yüz Daha: Anlamı Ne? Binnur’un Arkasında
Bir gün, derin bir nefes alıp Binnur’un isminin anlamını araştırdım. Çünkü, “Binnur” bana hep karışık duygular yaşatmıştı. Kayseri’nin caddelerinde, sıcak yaz akşamlarında dolaşırken, adını duyduğumda bir anda içim burkuluyordu. Peki, bu ismin anlamı neydi? Sözlüklerde, “Binnur” bir Arapça kökenli isim olarak tanımlanmıştı. Anlamı ise, “ışık ve nur” idi. Işık… Nur… Binnur’un bana verdiği o güven, sonunda ışığa, net bir görünüme kavuşuyordu. İsminde bir anlam vardı ve belki de bu, Binnur’un ışığının zamanla sönmesinin, hayatımda eksik bir parçanın kalmasının simgesiydi.
Hayal Kırıklığının Ardında Bir Umut
Yine de, zaman içinde bu hayal kırıklığına rağmen içimde bir umut da oluştu. Çünkü ışık, bir şekilde sönse de, her zaman yeniden doğar. Binnur’un bana öğrettiği şeylerden birisi de buydu. Adının anlamındaki ışık, bir süre sonra karanlıkta kaybolmuş olsa da, bir başka yerden tekrar parlayabilir. Hatta belki de, her birimiz kendi içimizdeki ışığı, o kaybolan umutları tekrar bulabiliriz. O zaman düşündüm, belki Binnur’a dair hayal kırıklığımı değil, o ışığı hatırlamalıyım. O ışık, bir zamanlar beni aydınlatmıştı ve belki de bir gün yine aydınlatacak.
Sonuç: Binnur, Bir İsimden Fazlası
O günden sonra, Binnur’un anlamını düşündüğümde, artık sadece bir isim olarak görmüyorum. Binnur, içimdeki bir parça hayal kırıklığı, bir parça umut ve en önemlisi bir parça ışık. Belki de birinin hayatındaki anlamı, sadece o ismin taşıdığı anlamla sınırlı değildir. İnsanlar, isimlerinin anlamlarından bağımsız olarak, hayatımıza farklı duygular, farklı ışıklar bırakabilir. Binnur, zamanla adını duymaktan bile çekindiğim birisi oldu, ama o ismin ışığını, yıllar sonra bile içimde taşıyorum. Her zaman o ışığı aradım, belki de her zaman o ışığın içimde olduğunu fark etmedim.
Binnur’un adı, bana yaşamın her anında hayal kırıklığı ve umut arasında bir dengeyi hatırlatıyor. İçimdeki ışığı bulmak, hayatta ne kadar karanlık olursa olsun, her zaman mümkün. Belki de hayat, bazen kaybolan ışıklardan öğrenmekle ilgili bir yolculuk. Kim bilir, belki bir gün, adını bir daha duyduğumda, başka bir anlam taşır. Ama o zaman, ışıkların ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlayacak, içimdeki karanlıkları da bir kenara bırakacağım.